Sendromsuz Büyüme Mümkün mü?

Birlikte geçirdiğiniz süre çok özel ve sadece size ait. Sizin olan bu değerli zamanı sendromlara kaptırmayın.

Bazen çok zorlu da gelse zaman su gibi geçiyor. Onlarla geçen her saniyenin tadını çıkarmaya çalışıyorum.

Kendime Güneş’in gelişimini takip edeceğim, bir program indirmiştim. Bir baktım nerdeyse her hafta yaşayacağım sıkıntı, olumsuzluk ve sendromlarla doluydu..

Örneğin “Evet bebeğiniz şimdi 4. Ay Ataklarına giriyor. Gece uykularında problemler, gaz problemleri olacaktır. Ağlamaların şiddetlenmesi sizi korkutmasın. “ gibi inanın her ayında en az bir atak, bir dert, bir keder mevcuttu. Anında geri sildim. Sıkıntı ve olumsuzluk bekleyerek girilecek her yeni gün tabi ki yeni dertlerle gelecekti.  

Bunlar yaşadığımız ve yaşayacağımız en özel ve en güzel günlerimizdi. Yaşadığımız süreci atak ve sendromlara kaptırmak yerine, hepsini sahiplendik. Her ayı, her günü ve her gelişim saniyesini sevgiyle sahiplendik ve hepsini güzelliklerle doldurduk. Herşeyde öğrendiğim çokça şey oldu. Böylece hiç sendromsuz bir Güneş 3 yaşına, bir Venüs de nerdeyse 1,5 yaşına geldi.

İnanılması güç ama onları reddedince hiçbiri kalmadı. Sıfır sendrom yaşıyoruz, tabi ki zor zamanlarımız oluyor. Bazen anlattığı şeyleri anlamak daha zorlaşıyor. Kendini anlatamadığında ister istemez ufak kargaşalar, anlaşmazlıklar, hatta kavgalar çıkıyor ama hiç birini sendrom olarak adlandırmayı seçmedik. Bu da hem onlara, hem de bize çok iyi geldi.

Uykusuz günler olur biter ve düzene girer. İştah azalır ve sonra artabilir. Bazı dönemlerde daha fazla ilginize ihtiyacı olabilir, daha fazla dinlenmek isteyebilir. Bunların hiçbirine hiçbir gelişim kitabı, hiçbir insta mom, hiçbir web sitesi inanın karar veremez. Bebeğinizin size olan her haykırışını, her iletişim isteğini bir problem olarak değil, yepyeni bir bağ, yepyeni bir başlangıç olarak görmeniz yolunuzu açar ve aydınlatır.

Tavsiyem atak ve sendromlardan bahsedenler olursa hemen oradan uzaklaşın. Çocuk gelişimini bir problem ağı gibi algılamaya çalışan bu sistemden bebeğinizi uzak tutun.

Bebekle serüvenlerimiz ister istemez yorucu. Bu süreçte kendinizi hep pozitifle doldurursanız, stresle başa çıkmada, olayları pozitife döndürmede, krizlerde bu yöntemin ne kadar faydalı olduğunu görebilirsiniz. Bu zorlu yolu daha güzel ve keyifli hale getirmek sizin elinizde.

Çocuğunuzu severken bile O’na kullandığınız kelimelere dikkat etmenizi öneririm. Negatif olan her kelime onda karşılık bulacaktır, bu yüzden ben hep pozitif kelimelerle yönlendirme yapmaya devam ediyorum. Kıskançlık, yaramaz, asık suratlı, haylaz gibi kelimeleri şaka yollu bile kullanmıyoruz. Çocuk da sizden duyduğu kelimelerle kendini şekillendirecektir.

Bu pozitif olma disiplinsiz ve kuralsız olmayla kesinlikle karıştırılmamalı. Gerektiğinde “Hayır ,, demek ve O’nu doğruya ve güzele yönlendirmek bizim en tatlı görevimiz.

“Çocuklar gelişim yolculuğunda çokça şey yaşayacaklar, bazı fiziksel ve bilişsel yolculuklar onları biraz zorlayacak, bazıları ise onlara mükemmel gelecek. Siz umutlu ve neşeli oldukça onlar da mutlu olmaya, gülmeye ve neşeye herzaman daha yatkınlar. Zorlanırsalar da sakın unutmayın yanlarında sizin gibi harika bir yol arkadaşları var. Birlikte aşamayacağınız hiçbirşey yok. ”